Yıl içinde o kadar güzel filmler izledim ki izlediğim filmlerdeki oyuncularla imkanım olsa röportaj yapmak, muhabbet etmek isterdim. İnsanı dünyanın sahte gündem konularından uzak tutuyor. İnsani duyguları pekiştiriyor. Hırs, cinayet, yasak aşk vesaire yok. Gayet yumuşak, hafif ve o kadar duygu dolu. Bende bıraktıkları etki hep olumlu. O yüzden beğendiğim filmleri burada listeleyeceğim. İşte o filmlerin bir listesi.

Sahaf (The Bookshop)

1959 İngiltere'sinde, doğu Anglian'ın küçük bir kasabasındayız. Florence Green adında bir kadın, incelikli ancak acımasız yörenin muhalefetine rağmen bir kitapçı açmaya karar verir.Kibar ve zarif Florence, bu uğurda öyle büyük zorluklara göğüs gerecek ki, bu hikaye hepimize hayallerimizin peşinden gitmemiz gerektiğini hatırlatacak.

Stajyer (The Intern)

70 yaşında emekli bir dul olan Ben, emekli hayatından sıkılır. Bir çevrimiçi moda perakendecisine kıdemli stajyer olmak için başvurur ve pozisyonu alır. Şirketin kurucusu, yorulmak bilmeyen, azimli, talepkar, dinamik bir işkolik olan Jules Ostin'dir. Ben onun stajyeri olur fakat ilk başta onu sadece öylesine işe almıştır. Bununla birlikte, Ben oldukça yararlı olduğunu ve bundan da öte bir destek ve bilgelik kaynağı olduğunu kanıtlıyor.

Mucize (The Wonder)

Beşinci sınıfa yeni başlamak üzere olan Auggie Pullman, sınıfındaki diğer arkadaşlarından biraz farklıdır. Yüzünde doğuştan gelen kalıcı bir deformasyon olan Auggie, geçirdiği onca ameliyata rağmen yüzünü düzeltememiştir. Bu zamana kadar eğitimini evde ailesi tarafından alan Auggie, aynı zamanda dışarısıyla ilişkisini sürekli bir kask aracılığıyla yapmıştır. Fakat o sene Auggie, sıradan bir okula giderek yaşıtı olandiğer çocuklardan bir farkı olmayan normal bir çocuk olduğunu herkese kanıtlamak ister. Normal bir ilkokul olan Beecher’a başladığı ilk gün bazı çocukların alay konusu haline gelse de, onlara herkes gibi kendisinin de normal bir çocuk olduğunu gösterecektir. Asıl olayın dış görünüş olmadığını yaşın ve onun getirisi karakterin önemli olduğunu kanıtlayacaktır.

Senin Adın

İki genç, bedenlerini değiştirdiklerini keşfettikleri anda büyülü ve derin bir bağ paylaşıyor. Bu durum, gençlerin birbirleriyle yüz yüze görüşmeyi kararlaştırmasıyla daha da karmaşık bir hal alıyor.Hikaye bu noktada, kendine özgü bir boyut kazanıyor ve izleyiciyi kendine çekiyor. İzleyici olarak, gizi çözmek ve bu büyülü bağın kökenini anlamak için gençlerle birlikte bu karmaşık labirentin içinde kayboluyoruz.Kimi zaman bir erkek olarak uyanan bir kızın yaşadığı çarpık gerçeklikle yüzleşiyor, kimi zaman bir kızın bedeninde kendini bulan bir erkeğin kafa karışıklığına tanıklık ediyoruz.Birbirlerinin yaşamlarını, ailelerini, arkadaşlarını ve hatta kişisel hislerini deneyimleyen bu gençler, tıpkı bizler gibi, hayretler içinde kalıyor. Yeni ve benzersiz bir durum olan beden değiştirme, onların kişisel duygusal sınırlarını aşmalarını ve birbirleriniyepyeni bir bakış açısıyla görmelerini sağlıyor. Bu da, izleyenlere karmaşık ve alışılmışın dışında bir hikaye sunuyor. Onlar birbirlerini tanıdıkça, biz de karakterlerin duygusal derinliklerini, kişiliklerini vekapasitelerini görme şansına sahip oluyoruz. Bununla birlikte, birbirleriyle yüz yüze gelmeye karar verdikleri andan itibaren, bu büyülü bağın test edildiği bir dizi meydan okuma meydana geliyor.

Kaptan Fantastik

Büyülü bir atmosferi olan Pasifik Kuzeybatı ormanlarında geçen bu film, altı çocuğuna adanmış bir baba figürünü merkeze alıyor. Babanın çocuklarını hem zihinsel, hem de bedensel olarak en üst düzeyde yetiştirebilmek için titiz bir disiplin anlayışıizlemesi, seyirciye bir tür cennetten bahseder gibi geldi. Ancak bu cennet, baba ve çocukları dünyaya, toplumun gerçeklerine girmek zorunda kalınca bozuluyor. Bu süreç, babanın hayat anlayışını ve "olmak" kavramına dair fikirlerini sorgulamaya itiyor.Kendi dünyasında tanımladığı normlar, toplumun ortak normları ile çatışıyor ve bu durumun, onun ve çocuklarının hayatında önemli değişikliklere neden olduğunu görüyoruz. Altı çocuğunun eğitimi için dünyadan soyutlanmayı tercih eden birbabanın, gerçek dünyayla karşılaşmasını ve bu duruma nasıl tepki gösterdiğini izlemek, filmi izlerken düşündürücü ve etkileyici bir deneyim haline getiriyor.

Swiped

Üniversite birinci sınıf öğrencisi ve bilgisayar dehası olan James, üst düzey arkadaşlık uygulaması kodlar, Ancak James, boşanmış annesinin uygulamayı kullandığını keşfettiğinde, beklenmeyen sonuçlar doğar.

Av Mevsimi (Killing Season)

Bosna Savaşı'nın tecrübeli iki gazisi, biri Amerikalı biri Sırp, ayrı dünyaların insanı, farklı kültürlerden gelip, yaşadıkları ortak tragedinin üzerine kurdukları beklenmedik dostluğa tanıklık ederiz. Ancak bu dostluk, birinin gerçek niyetlerini açığa çıkardığında sınanmaya başlar.Her ne kadar aynı savaşların içinden çıkmış olsalar da, Amerikalı ve Sırp asker, geçmişte yaşadıkları travmaların ve kültürlerinin getirdiği farklılıkla, birbirlerine zaman zaman yabancı kalırlar.Ancak, savaşın acımasızlığı ve felaketinin ortak olması, onları birbirine yakınlaştırır. Oluşan bu kardeşlik bağı ise, birinin gerçek niyetinin açığa çıkması ile sarsılır. Film, dostluğun ve ihanetin karmaşık doğasını derinlemesine araştırarak,karakterlerin karmaşıklığını ve bunun sonucunda gelişen dramatik süreci seyirciye mükemmel bir şekilde yansıtmaktadır. Savaşın acımasız yüzünü ve insanoğlunun bu acımasız yüz karşısında neye dönüşebileceğini gözler önüne sererken, aynı zamanda dostluk, sadakat ve ihanet üzerine düşündürüyor.

Tek askiyon ve kan içeren herhalde bu film var.

Surprized by Oxford

Zeki ve aynı zamanda duygusal açıdan kendini koruma eğiliminde olan Caro Drake, prestijli Oxford Üniversitesi'ne yalnızca doktorasını tamamlamak amacıyla gelmiştir.Caro, akademik hedeflerine odaklanmış ve hayatındaki başka hiçbir şeyin ona engel olmasına izin vermemeye kararlıdır. Ancak, beklenmedik bir şekilde, hayatı oldukça çekici ve bir o kadar da karmaşık bir genç adamla kurduğu zorlu bir arkadaşlık sonucubambaşka bir yola girer. Bu ilişki, Caro'nun hayatında büyük bir dönüşümün başlangıcı olur. Caro, bu arkadaşlık sayesinde, uzun zamandır kaçındığı korkularıyla ve kırılganlıklarıyla yüzleşmeye cesaret eder.Aynı zamanda, zengin tarihi ve entelektüel atmosferi ile Oxford, Caro'nun duygusal ve zihinsel dünyasında derin izler bırakır. Her ders, her konuşma onun düşünce dünyasını ve duygularını daha da derinleştirir ve zenginleştirir.Caro, başlangıçta sırf akademik çabalarına odaklanmışken, bu çekişmeli ve bir o kadar da anlamlı arkadaşlık sayesinde, kendini yeniden keşfetmeye başlar. Zamanla, duygusal zenginliklerle dolu bir dünyaya adım atarakyaşamını daha anlamlı bir hale getirir. Film, Caro'nun bu büyüleyici ve karmaşık yaşam serüvenini anlatırken, izleyiciye kendi duygusal yolculuklarını da hatırlatır.

Seni Bulmak (Finding You)

Ünlü keman virtüözü Finley Sinclair, yurtdışında geçireceği dönem için İrlanda'nın büyüleyici sahil köylerinden birine seyahat eder. Kendine ayrılan zamanı en iyi şekilde değerlendirmek ve müziğine daha da derinlik katmak için bu huzurlu ve büyülü köye gelme kararı alır. Finley'nin konakladığı yer, ev sahibi ailesinin işlettiği son derece samimi ve sıcak bir pansiyondur. Bu pansiyonda, karşı konulmaz bir çekiciliğe sahip olan ve şöhretin zirvesindeki Beckett Rush ilekarşılaşır. Beckett, her ne kadar bir film yıldızı ve kalpleri fetheden bir idol olsa da, onun cana yakın ve ısrarcı kişiliği Finley'i de etkilemeyi başarır. Bu iki farklı dünyadan gelen kişi arasında beklenmedik biryakınlaşma başlar ve bu durum, Finley'in bu sessiz ve huzurlu İrlanda köyünde geçireceği süre boyunca hayatına yeni bir perspektif kazandırır. Hem müziğine hem de kişisel hayatına dair yeni ufukların açıldığı budönem, Finley'nin hayatında unutulmaz bir deneyim olacaktır. Her ne kadar başlangıçta farklı dünyaların insanları gibi görünseler de, müzik ve aşk sayesinde birbirlerine yakınlaşırlar. Bu, sadece bir romantizmöyküsü değil, aynı zamanda kişisel gelişim ve öz keşif hikayesidir.

Painted Horses

Okuldaki yeni tarih öğretmeni Pam Hoog, kendisine ve birbirlerine saygı duymayan genç yetişkinlerden oluşan bir sınıfı devralır. Yeni pozisyonunda başarılı olmaya hazırlanan Pam, sonunda kendisinin ve öğrencilerinin hayatlarını değiştirecek akıllıca bir müfredat tasarlar.

Bayan Hoog, kendisinden önceki aile kuşakları gibi bir kaybeden olmaya mahkûmdur; ancak miras onunla birlikte sona erecektir; çünkü o, karakterinin gücü ve azmiyle kendisi ve oğlu için yeni bir yol ve yeni bir kader çizecektir.

Öğretmenler Odası

Öğretmen Carla Nowak, öğrencilerinden birinin hırsızlık yaptığından şüphelenilince meselenin özüne inmeye karar verir. İdealleri ile okul sistemi arasında sıkışıp kalan eylemlerinin sonuçları onu yıkma tehlikesiyle karşı karşıyadır.